24 Mart 2010 Çarşamba

ne çıkar siz bizi anlamasanız da.

"oyunlarımıza kim karışabilir? herkesi istediğimiz gibi yargılayabiliriz. bütün yaşantıları, düşünceleri, her şeyi dilediğimiz gibi yorumlayabiliriz. acaba gerçekten öyle mi? oyunlarda bile hür olmak mümkün mü? trajik çelişkiler her yanı sarmış mıdır? işte sayın seyirciler, bu ve bunun gibi evrensel sorunların karşılığını bulmak için oyunumuza buyrun. hiçbir şey elde edemezsiniz bizden. aslında ekmek kavgası için yazıyoruz oyunlarımızı. bir gün daha kafamızı besleyebilmek için, yarını ve sizleri düşünmeden insafsızca yalan söylüyoruz, her şeyi tahrif ediyoruz, bilinci küçümsüyoruz, tarihi gülünç duruma düşürüyoruz, sanatı ayaklarımızın altında eziyoruz, ölüsünün üzerinde tepiniyoruz. bize ne verdiniz ki ne bekliyorsunuz? karanlık, çarpık, taşlı yolların kirli meyhanelerinde iyi yarınları tasavvur etmekten aciz, hamur ekmek ve biberli fasulyeye yatıyoruz. işte size gecekondu felsefesi. insana benzer bir tarafımız var mı? dıştan bakınca kan-sefalet-şehvet-hırs-cinayet. içten bakınca can sıkıntısından boğuluyoruz. sayın başbakan sefalet edebiyatı yapmayın diyor. bir şey yaptığımız yok. içimize düşenlere ilgisiz bir düşmanlık besliyoruz.

bizi kimse anlamadı, biz de kimseyi anlamıyoruz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder